İstanbul’un bir mahallesinde gerçekleşen ürkütücü bir olay, toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları konularında önemli tartışmaları gündeme getirdi. "Abinin selamı var" ifadeleriyle başlayan saldırıda, iki genç, cinsiyet kimlikleri üzerinden alaycı bir tutumla etek giydirilerek, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmışlardır. Bu olay, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun genelinde bir farkındalık yaratma ihtiyacını da gözler önüne seriyor.
Saldırı, akşam saatlerinde bir grup gencin sokakta bulunduğu esnada gerçekleşti. Şiddet içeren bir eylemle karşılaşan bu gençlerin durumu, çevrede bulunan tanıkların gözlemlediği kadarıyla oldukça dikkat çekiciydi. Bir grup, olayın başında "Abinin selamı var" diyerek gençleri hedef aldı. Bu sözler, hem mecazi bir tehdidi hem de homofobik bir yaklaşımı yansıtıyordu. Olayın tanıkları, gençlerin korkmuş ve şaşkın ifadelerle saldırıya maruz kaldığını aktardı.
Saldırıya uğrayan gençlerden biri, olay anında yaşadığı korku dolu anları şöyle anlattı: "Birden etrafımızda belirdiler, ne olduğunu anlayamadık. Korkudan ne yapacağımızı bilemedik." Diğer bir genç ise, "Ellerini kollarını sallayarak üzerimize geldiler, içlerinden biri bize etek giydirip dalga geçmeye başladı" diyerek, olayın ne derece alaycı ve onur kırıcı olduğunu dile getirdi. Şiddet eyleminin sürmesiyle birlikte, gençler hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük bir travma yaşadı.
Bu tür olaylar, toplumda ciddi tepkilere yol açarken, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları da harekete geçti. Olay sonrası sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve kampanyalar, toplumun farklı kesimlerinden gelen destek ve dayanışma mesajlarıyla dolup taştı. İlgili kuruluşlar, bu gibi durumların son bulması ve toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması için etkin bir mücadele verilmesi gerektiğini vurguladılar. "Bu tür eylemlerin kaynağında, unutulmamalıdır ki toplumsal cinsiyet normlarının dayatılması ve şiddet kültürü bulunmaktadır," diyen bir aktivist, toplumun bu konudaki duyarlılığının artması gerektiğinin altını çizdi.
Olayın ardından, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, saldırganların tespit edilmesi için çalışmaların başlatıldığı ve hukuki sürecin soruşturulacağı ifade edildi. Bu tür saldırılarla mücadelede toplumun dayanışması ve birlik olması gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca, polisin cinsiyet eşitliğine yönelik eğitim programları düzenlemesi, yetkililer tarafından gündeme getirilen bir diğer önemli öneri oldu.
Sonuç olarak, "Abinin selamı var" ifadesiyle başlayan bu trajik olay, cinsiyet kimliği üzerinden ayrıştırmanın ve şiddetin doğurabileceği sonuçları gözler önüne sermiştir. Toplumun her kesiminden bu duruma karşı duruş sergilemesi, insan hakları ihlallerine karşı sesini yükseltmesi büyük önem arz etmektedir. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için, özellikle gençlerin eğitimine ve bilinçlendirilmesine dair çalışmaların artırılması şarttır. Unutulmamalıdır ki, herkes için güvenli ve eşit bir yaşam alanı oluşturmak, tüm bireylerin ortak sorumluluğudur.