Antalya, 26 Ekim 2023 tarihinde, 45 dakikalık bir dolu felaketiyle sarsıldı. Şiddetli ve aniden başlayan dolu yağışı, özellikle şehir merkezinde ve bazı ilçelerde ciddi hasarlara yol açtı. Çiftçiler, ev sahipleri ve iş yeri sahipleri, bu beklenmedik doğa olayının ardından büyük bir endişe ve çaresizlik yaşadı. Dolu yağışının ardından sokaklar, araçlar ve tarım alanları adeta savaş alanına döndü. Vatandaşların gözyaşları eşliğinde anlattığı bu felaket, Antalya’nın doğal güzellikleriyle bilinen imajını bir anda karamsar bir tabloya dönüştürdü.
Antalya’nın tarım açısından ne denli önemli bir şehir olduğunu düşünecek olursak, dolu felaketinin etkileri çok daha endişe verici hale geliyor. Özellikle seracılık ve meyve bahçeleri bulunan bölgelerde, dolu yağışı sebebiyle ciddi zararlara uğrayan çiftçiler, sezon ortasında büyük bir kayıpla karşı karşıya kaldı. Yerel çiftçilerden biri, “Bir anda gökyüzü karardı, dolu yağmaya başladı. Daha düne kadar verimli olan bahçelerimiz, bir anda yok oldu,” diyerek hissettiklerini dile getirdi. Çiftçiler, bu durumun ardından ne yapacaklarını bilemediklerini ve yaz sezonunda elde edecekleri gelirden mahrum kaldıklarını belirtiyor.
Dolu felaketinin etkisi sadece tarım alanıyla sınırlı kalmadı. Şehir merkezindeki birçok iş yeri ve araçlar büyük hasar gördü. Araçların camları patlarken, birçok işyeri su altında kaldı. Dolu yağışını gören bir vatandaş, “Dışarıda birden her şey dökülmeye başladı, kendimizi içeri attık ama zarar büyük. Evimizin bahçesi tamamen harabe oldu,” diyerek yaşadığı korku dolu anları bizlerle paylaştı. Bu duygular, sadece bu vatandaşla kalmayıp, birçok vatandaşın yüreklerindeki acıyı yansıtıyor.
Şehrin ileri gelenleri, dolu felaketinin ardından acil yardım çalışmalarının başlatıldığını ve hasar tespitinin yapılacağını duyurdu. Bu tür doğal afetlerin, doğru önlemler alınmadığında sıkça yaşanabileceği belirtildi. Uzmanlar, bu tip hava olaylarına karşı hazırlıklı olmanın ve etkilenen vatandaşlara yardım etmenin önemini vurguladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, dolu zararı gören vatandaşlar için bir yardım kampanyası başlatmayı planlıyor. Diğer yandan, meteoroloji uzmanları, iklim değişikliği nedeniyle bu tür hava olaylarının artabileceğine dikkat çekiyor. Antalyalılar ise, bir daha böyle bir felaketle karşılaşmamak için önlemlerin hızla alınmasını bekliyor.
Her ne kadar dolu yağışı kısa sürmüş olsa da, yarattığı hasar ve etkileri uzun sürecek gibi görünüyor. Antalya’nın zengin tarımsal ürünleri ve turizm geliri üzerindeki olumsuz etkileri, şehrin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla, bir an önce zarar tespit çalışmaları yapılmalı ve gerekli destek mekanizmaları devreye sokulmalıdır.
Felaketin ardından sosyal medyada da birçok paylaşım yapıldı. İnsanlar, yaşananlardan duydukları üzüntüyü ve endişeyi dile getirdi. Özellikle afet sonrası yapılan yardımlar ve dayanışma çağrıları, umut vermekle birlikte toplumsal bir bilincin oluşmasına da katkı sağlıyor. Antalya halkı, yaşanan bu ağır felaketin ardından dayanışma içinde olmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Fakat, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için şehirdeki önlemlerin gözden geçirilmesi gerektiği de aşikar.
Dolu felaketinin bıraktığı yıkımın ardından, Antalyalıların yeniden toparlanması zaman alacak gibi görünüyor. Ancak şehir halkının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, sürecin daha hızlı atlatılmasına yardımcı olabilir. Daha fazla böyle acılar yaşamamak için gerekli adımların atılması ve doğal afetlere yönelik hazırlıkların güçlendirilmesi öncelikli hedef olmalıdır. Antalya’da yaşanan bu dolu felaketi, bize doğanın gücünü bir kez daha hatırlatırken, aynı zamanda dayanışmanın ne denli güçlü bir kavram olduğunu da göstermiştir.