Son yapılan bilimsel araştırmalar, günlük yaşamımızda sıklıkla kullandığımız bazı nesnelerin, tuvaletten tam 40 kat daha kirli olabileceğini ortaya koydu. Üstelik, bu nesneler genellikle pek aklımıza gelmeyen ve hijyen standartlarına dikkat ettiğimiz eşyalar arasında yer alıyor. Tüketici sağlığı açısından bu bulgular endişe verici bir tablo çiziyor. Peki, sağlığımızı tehdit eden bu nesneler neler ve onlardan nasıl korunmalıyız? İşte bu soruların cevabı!
Çalışmalar gösteriyor ki, akıllı telefonlar gün içinde en fazla kirlenen ve bakteri barındıran nesne olarak öne çıkıyor. Günde ortalama 80 kez elimize aldığımız ve her türlü yüzeye temas ettirdiğimiz telefonlar, sadece telefon görüşmelerinde değil, sosyal medya hesaplarımızda da aktif olarak kullandığımız araçlardır. Araştırmalara göre, akıllı telefonların üzerinde bulunan bakterilerin sayısı, bir tuvaletin sifonunun üzerinde bulunanlardan 10 kat fazla! Kullanıcılar, telefonlarını temizlemeyi unuttukları için bakteri ve virüslerin üremesine zemin hazırlıyorlar. Bunun yanı sıra, telefonunuzu tuvalet masasına koyduysanız, bu durum bakterilerin tuvaletten telefonunuza kolayca geçmesine sebep olabilir.
Araştırmada dikkat çeken bir diğer husus ise kapı kolları ve çanta askıları gibi kamu alanında sıklıkla kullanılan diğer nesnelerin de tuvaletten kat kat daha kirli olması. Kapı kolları, indiğimiz toplu taşıma araçlarından tutun, alışveriş merkezlerine kadar pek çok yerde temas ettiğimiz yerler. Bu durum, bu tür nesnelerin üzerine düşen hijyen standartlarını artırmak için gerekli önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor. Çanta askıları ise özellikle restoran ve kafe gibi yemek yediğimiz yerlerde, oturduğumuz masaların etrafında yer alan ve hijyen açısından risk taşıyan diğer unsurlardır. Bu noktada, çanta askılarının hijyenik bir biçimde temizlenmesi büyük önem arz ediyor.
Uzmanlar, bu noktada düzenli temizlik alışkanlıklarının geliştirilmesini ve akıllı telefonlar gibi sık kullanılan nesnelerin düzenli olarak dezenfekte edilmesini öneriyor. Özellikle antibakteriyel mendillerle temizlemek, bu tür nesnelerin üzerindeki mikrop sayısını önemli ölçüde azaltıyor.
Tüketicilere yönelik bilinçlendirme çalışmaları da bu tür sağlığı tehdit eden nesnelerin hijyenik olmasını sağlamak için kritik öneme sahip. Okullarda, işyerlerinde ve toplumun çeşitli kesimlerine yönelik düzenlenecek eğitim ve seminerlerle, hijyen kurallarının yaygınlaştırılması, bireylerin sağlığı açısından son derece hayati bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, günlük hayatta kullandığımız eşyaların hijyenik olup olmadığını bilmek ve bu konuda kendimizi eğitmek, sağlığımızı korumak adına kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Unutmayın ki, el hijyeni ve yüzey hijyeni sağlanmadığında, sağlığımız her an tehdit altındadır.