Doğanın güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle ön plana çıkan Kars, geçtiğimiz günlerde korkutucu bir olayla sarsıldı. Şehir merkezinin hemen yanı başında bulunan ve Türk tarihinin önemli sembollerinden biri olan Kars Kalesi’nin eteklerinde çıkan anız yangını, hem yerel halkı hem de çevreyi tehdit etmekte. Söz konusu yangın, ilk olarak 23 Ekim 2023 tarihinde öğle saatlerinde başladığı ve rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyerek alanın geniş bir kesimine yayıldığı bildiriliyor. Yangının nedeninin henüz belirlenmediği ancak tarımsal alanlarda yapılan anız yakma uygulamasının bu duruma zemin hazırlamış olabileceği düşünülüyor.
Anız yakmanın, baharın başlangıcıyla birlikte tarımsal alanlarda uygulanması gereken bir yöntem olduğu sıkça tartışılan bir konu. Ancak, bu uygulamanın kontrolden çıkması, hem doğayı hem de tarihi eserleri tehdit eden bir tehlike haline dönüşüyor. Yangının başlamasıyla hemen harekete geçen itfaiye ekipleri, Kars Kalesi'ni korumak adına büyük bir çaba sarf etti. Kentteki diğer acil müdahale ekipleri de yangının kontrol altına alınabilmesi için destek sağladı. Yangının hızlı bir şekilde yayılması, hem rüzgar etkisi hem de arazinin engebeli yapısı nedeniyle yangınla mücadelede zorluklar yaşanmasına neden oldu. Yerel kaynaklara göre, birçok vatandaş, çıkabilecek yangınların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmadığı iddialarını öne sürmekte. Bu noktada, anız yakma uygulamasının daha ciddi bir şekilde denetlenmesi ve yangın güvenliği konusunda eğitimlerin sıklaştırılması gerektiği dile getiriliyor.
Yangının kontrol altına alınmasının ardından yapılan ilk incelemelerde, Kars Kalesi’nin eteklerinde ve çevresinde ciddi zararlar meydana geldiği tespit edildi. Anız yangını nedeniyle binlerce hektar ormanlık alanın kuruması ile birlikte yaban hayatın da büyük zarar gördüğü ifade edilmektedir. Kars Kalesi'nin tarihi dokusu ve etrafındaki bitki örtüsünün yangından olumsuz etkilendiği, yüzyıllar boyunca varlığını sürdüren pek çok bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı kaydedildi. Yangın, sadece çevre değil, aynı zamanda bölgenin turizmine de zarar verecek gibi görünüyor. Kars'ın doğal güzellikleri ve tarihi yapıları, özellikle yerli ve yabancı turistler için büyük bir cazibe merkezi. Bu tür olaylar, bölgeyi ziyaret eden turistlerde olumsuz bir izlenim bırakabilir.
Yangın sonrası yapılan değerlendirmelerde, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının yangın güvenliği konusunda farkındalık yaratma ve önleyici tedbirler alma noktasında daha aktif bir rol üstlenmeleri gerektiği vurgulandı. Çevre halkı, hususiyle tarım yapan çiftçilerin anız yakma işlemlerinde daha bilinçli olmaları gerektiğini ve alternatif yöntemlerin araştırılmasının önemine dikkat çekiyor. Bu noktada, çevre koruma kurumları ve tarım uzmanları, çiftçileri bilgilendirme amacıyla eğitim programları düzenlemeyi düşündüklerini belirtiyor.
Kars Kalesi’nin eteklerindeki anız yangını, sadece bir yangın olmanın ötesine geçerek, hem doğanın korunması hem de tarihin yaşatılması bakımından atılması gereken adımların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların tekrarlanmaması için bireylerin ve kurumların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, Kars gibi nadir bir güzelliğe sahip olan bölgenin korunması adına elzemdir. Önümüzdeki günlerde yangının sebep olduğu zararların hasar tespit çalışmaları ile belirleneceği, gerekli önlemlerin alınacağı ve Kars'ın tarihi mirasının korunması adına atılacak adımların Türkiye’nin bu tabiat parçasına yapılacak yatırım ve koruma çalışmaları açısından önemli bir dönüm noktası olacağı bekleniyor.