Futbol tarihi, birçok unutulmaz anı içinde barındırıyor. Bu anılardan biri de efsanevi futbolcu Diego Maradona'nın sahada parladığı ve Türk hakem Hüseyin Göçmen’in yönettiği bir maç. İlk kez bu kadar detaylı bir şekilde konuşan Göçmen, maçın geç başlamasıyla ilgili ilginç ayrıntıları ve Maradona ile yaşadığı unutulmaz anları aktardı. Bu açıklamalar, futbol tutkunlarını derinden etkileyecek ve tarihin tozlu sayfalarındaki bir olayın yankılarını yeniden canlandıracak.
Türk hakem Hüseyin Göçmen, 1980’li yıllarda futbol dünyasında adından söz ettiren Maradona'nın maçını yönetme şansını elde ettiğinde, aslında oldukça gergin bir dönemden geçiyordu. Bu tarihi olayın detaylarını hatırlatan Göçmen, 'Maradona gibi bir yıldızla aynı sahada yer almak, benim için büyük bir onurdu. Ancak, o gün maça olan hazırlıklar, umduğumdan daha karmaşık bir hal aldı' diyerek o gün yaşananları dile getiriyor.
Maç günü stadyumda yaşanan kalabalık ve atmosfer, tüm hakem ekibini oldukça etkiledi. Gecikmenin başlıca sebeplerinden birinin sahaya yerleştirilecek olan ekipmanın beklentisi olduğunu belirten Göçmen, 'Her şeyin eksiksiz olması gerekiyordu. Maradona gibi bir oyuncunun sahada olması, tüm dünya futbolunun gözü bu maçtaydı. Hiçbir aksaklık istemiyorduk' diye ekliyor. Sporcuların ve izleyicilerin sabırsızlıkla beklediği maçta yaşanan bazı ufak pürüzlerin, zaman kaybına neden olduğunu söylüyor.
Göçmen'in aktardığına göre, maçın başlama saati geldiğinde, bazı teknik aksaklıklar yaşandı. 'İlk başta sahanın zeminine dikkat etmemiz gerekiyordu. Lazer ile ölçüm yapmak zorundaydık. Koltuklar, aydınlatmalar ve müzik sisteminin yerleşimi, o an için oldukça kritik öneme sahipti. O yüzden Maradona'nın sahaya çıkması da biraz bekledi' ifadeleriyle durumu özetliyor.
Maradona'nın etkileyici futbol yeteneğinin yanı sıra, maç öncesi yaşadığı heyecanın, stadyumdaki atmosferi bir kat daha yoğun hale getirdiğini belirten Türk hakem, 'Maradona'nın sahaya çıkma anı, her şeyin arasında bir bayram havası yarattı. Onun kendine güvenen duruşu ve oyuncular üzerindeki etkisi, bizi de daha çok motive etti' diyor.
Maçın tam anlamıyla başlaması için tüm beklentilerin yerine gelmesi gerektiğine vurgu yapan Göçmen, “Sonunda her şey düzene oturdu ve maça başlayabildik. Maradona'nın o gün attığı goller ve hissettirdiği duygular, birçokları için unutulmazdı. Benim içinse sadece profesyonellik değil, aynı zamanda bir hayalin gerçeğe dönüşmesiydi” ifadeleriyle o anları ölümsüzleştiriyor.
Maradona'nın etkileyici performansı sırasında yaşanan duygusal anları da aktaran Göçmen, 'Stadyum dolup taştığında, herkesin Maradona’yı desteklediğini hissetmemek imkansızdı. Futbol sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir bütünleşme ve sosyal bir olaydır. O yüzden hakem olarak böyle bir atmosferde yer almak gerçekten de eşsiz bir deneyimdi' diye konuşuyor.
Son yıllarda Maradona’nın futbol dünyasındaki önemi daha da artarken, bu tür anıların ve yaşanan deneyimlerin paylaşılıyor olması, futbol tarihine dair derinlemesine bir bakış açısı kazandırıyor. Hüseyin Göçmen’in anlattıkları, yalnızca bir maçın hikayesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda futbolun dostluk, rekabet ve unutulmaz anlarla dolu olan evrensel yapısını gözler önüne seriyor.
Göçmen’in Maradona ile olan bu anısı, futbol dünyasındaki birçok insan için ilham verici bir hikaye olmayı sürdürüyor. Herkesin bir gün Maradona gibi bir efsanenin sahasında yer alabilmesi dileğiyle, bu anıların unutulmaması gerektiğinin altını çizen Göçmen, 'Her futbolcunun hayali, böyle bir yıldızla aynı sahada olmak ve onunla karşılaşmaktır. Bu nedenle, bu anıları paylaşmak benim için büyük bir mutluluk' diyerek sözlerini tamamlıyor.