Bu yıl yapılan tarımsal faaliyetlerin sonuçları, beklentilerin çok üzerinde bir ürün verimi ile dikkat çekti. Üreticiler, iklim koşullarının elverişli olması ve tarımsal uygulamalardaki iyileşmeler sayesinde rekor seviyede mahsul topladı. Ancak maalesef bu kadar büyük bir üretimin ardında önemli bir sorun yatıyor: Ürünler hasat edilmesine rağmen, bir türlü tüketiciye ulaşamıyor. Bu durum, yalnızca çiftçilerin değil, tüm toplumun karşılaştığı büyük bir sorun haline gelmiş durumda.
Hasat sezonunun en yoğun dönemlerinde bile, birçok üretici saman, buğday, sebze ve meyve gibi ürünlerin büyük bir kısmını tarlada bırakmak zorunda kaldı. Bu durumun temel sebeplerinden biri, tarım ürünleri için planlama ve pazarlama süreçlerinin yetersiz olması. Çiftçilerin çoğu, ürünlerini doğrudan pazara sunmakta zorlandı. Özellikle COVID-19 pandemisi sonrası global tedarik zincirinde yaşanan aksamalar, üreticilerin ürünlerini satmalarını güçleştirdi. Ayrıca, yükselen nakliye maliyetleri ve dağıtım sıkıntıları, çiftçilerin ürünlerini hedef pazarlara ulaştırmasını engelledi.
Diğer bir sebep ise, ürünlerin fiyatlarının düşük olmasıydı. Pazar fiyatlarının düşmesi, çiftçilerin kazançlarını azalttı ve ürünlerini tarlada bırakma noktasına getirdi. Çiftçiler, elde ettikleri ürünleri satmakta zorlanırken, bazen elindeki ürünleri dağıtmanın daha karlı bir seçenek olduğu sonucuna vardılar. Sonuç olarak, bazı bölgelerde çiftçiler, ürünlerini bedava dağıtmayı tercih etti ve bu durum, görüntü olarak komik bir tablo ortaya çıkardı: Geniş tarlalarda israf ve açlık gözler önüne serildi.
Çiftçilerin ürünleri tarlada bırakmasına ve bedava dağıtılmasına rağmen, tüketicilerin bu durumu fırsata çevirmesi mümkün. Yerel pazarlara yönelmek, doğrudan çiftçilerden alışveriş yapmak, taze ve sağlıklı gıdalara erişiminizi artırabilir. Üstelik, bu tür alımlarla hem çiftçiyi desteklemiş hem de yerel ekonomik döngüyü çevrelemiş olursunuz. Sonuç olarak, üretim ile tüketim arasındaki bağlantıyı güçlendirmek, bu tür israfın önüne geçmek adına son derece önemlidir. Bazen en iyi çözüm, en yakındaki çiftçiden taze sebze ve meyve almak olabilir.
Özetlemek gerekirse, bu yıl hasat edilen tarım ürünlerinin bir kısmının tarlada kalması, mevcut ekonomik ve sosyal sorunların bir yansıması. Tüketicilerin bilinçli alışveriş tercihleri, üreticilerin bu sorunlarla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Devletin de bu konuda gerekli önlemleri alma ve çiftçilere destek olma konusundaki sorumluluğu büyüktür. Hem üreticiler hem de tüketiciler birbirindeki bu zinciri güçlendirmelidir.