Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın siyasi kariyeri boyunca, destekçileri arasında bağlılık ve sadakatin yanı sıra tartışmalı konular da gündeme geldi. Bu kez, destekçileri arasında ortaya çıkan çatlaklar, Trump’ın İsrail politikaları üzerine yoğunlaşmış durumda. Bazı hayranları, Trump’ın daha önceki vaatlerini yerine getirmemesi ve İsrail’e dair mevcut politikalarının, “çok güçlü bir ihanet duygusu” yarattığını dile getiriyor. Bu durum, Trump’ın liderliğindeki birlikteliğin ne ölçüde sürdürülebilir olduğuna dair önemli bir soru işareti oluşturuyor.
Donald Trump, başkanlığı döneminde İsrail ile olan ilişkilerini güçlendirmek adına birçok adım atmıştı. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, birçok Trump destekçisi için büyük bir zafer olarak görülmüştü. Ancak, zamanla bazı destekçilerinin bu tutumdan rahatsızlık duygusu hissetmeye başladığı dikkat çekiyor. Trump’ın bazı İslam ülkeleriyle olan ilişkileri ve özellikle Filistin meselesine dair sergilediği tutum, yerel bazda büyük hayal kırıklıkları yaratmış durumda. Örneğin, bazı Trump destekçileri, “Trump’ın bu konudaki tavrı beklediğimizden çok daha yetersiz kaldı” şeklinde görüş belirtiyor.
Bazı yorumcular, bu çatlakların nedeninin, Trump’ın sağcı islamofobik destekçileriyle, daha ılımlı ve alternatif bakış açılarına sahip olanları arasında meydana gelen görüş farklılıkları olduğunu belirtiyor. Destekçiler, Trump’ın tutumunu sorgularken, diğer yandan birçok liderin İsrail’e yönelik eleştirilerini ne kadar haklı buldubunu da ifade ediyorlar. Çatlakların önüne geçebilmek adına Trump, yeni bir strateji geliştirebilir mi? Destekçilerin bu soruya vereceği yanıt, onun gelecekteki seçimlerdeki başarısını da etkileyebilir. Trump’ın, gelecekte Filistin ve İsrail ilişkileri hakkında daha kapsayıcı bir politika benimsememesi durumunda, destekçi kitlesinin bir kısmının başka adaylara yönelmesi olası görünüyor.
Sonuç olarak, Trump’ın destekçileri arasında Pollyanna tutumla hareket edenler ile gerçekçi beklentiler içinde olanlar arasında bir yarılma söz konusu. Eğer Trump, bu çatlakları görmezden gelmeye devam ederse, geçmişteki destekçi kitlesinin zayıflaması da mümkün olacaktır. Çatlakların büyümesi, Trump’ın iktidarını zorlayacak yeni bir dinamik olarak karşımıza çıkabilir. Bu bağlamda, Trump’ın liderliği, sadece kendi vizyonu değil, aynı zamanda destekçilerinin de değişen beklentileriyle şekillenmeye devam edecek gibi görünmektedir.